Monday, May 7, 2012

Her İlk Sene Üniversite Öğrencisinin Bilmesi Gereken 10 Şey (Son 5)


(''Bursa başvurur, sonunda ailesi herşey öder.)

Geçen hafta başladığım 'Her İlk Sene Üniversite Öğrencisinin Bilmesi Gereken 10 Şey'in son 5 ine devam ediyorum. Umarım bu 10 madde okuyanların işine yarar.

6. Part-time çalışın.  Eğer bulabiliyorsanız gelecekteki kariyerinizle alakalı, yoksa basit de olsa garsonluk, dadılık, yemek teslimati gibi işler Amerika'daki hayatınızda hem size harçlık sağlar, hem de hayatınızı organize etmenizi ve sorumluluk almayı öğretir. Yurtdışından gelen öğrenciler Amerika'da genellikle ilk senelerinde kampüste bir işte çalışmak zorundadırlar, örneğin, kütüphane görevlisi, sekreter, bilgisayar odasında danışman, asistanlık, gibi. Bu işler hem kampüste olduğundan, hem de sürekli birşeyler yapmanızı gerektirmediğinden rahat işlerdir. Örneğin, bilgisayar odasında danışmansanız oturduğunuz masada ders okumalarınızı bile yapabilirsiniz. Hem kendi dersinizi yapıp, hem de aynı zamanda para kazanmak bayağı karlı bir iş.

7. Kendi kendinizin muhasebecisi olmayı öğrenin. Amerika'da birçok okulda Kişisel Finans (Personal Finance) adlı ders İşletme Fakültesi üzerinden öğrencilere sunulur. Bu ders öğrencilere kendi paralarını nasıl değerlendirmeleri ve harcamaları gerektiğini çok iyi öğretir. Eğer bu ders yoksa Muhasebecilik (Accounting) dersi de öğrenim hayatınız boyunca alıp, çok faydasını göreceğiniz bir derstir.

8. Hayır demeyi öğrenin. Üniversite yıllarında birçok öğrenciyi finansal çukura sürükleyecek şey arkadaşlarına ''Hayır.'' diyememektir. Örneğin, çok paranız yok ve arkadaşlarınız güzel bir restaurantta yemeğe gidelim dedi, onların bu isteğine ''Siz gidin ama malesef ben bu hafta gelemeyeceğim pek param kalmadı.'' diyebilmelisiniz. 

9.  Kendi kendize yemek pişirmeyi öğrenin. Sürekli dışarda yemek paranızı hemen bitirmenin en iyi yolu, bu yüzden basit şeyler de olsa kendi kendinize yemek yapmayı öğrenin. Benim için üniversite yıllarında uzun derslerden sonra eve gelip kafa dağıtmak için en güzel aktivite yemek kitaplarından yeni tarifler denemekti. Daha da güzeli, beraber diğer iki Amerikalı arkadaşımla 'dinner night'larımız olurdu ve hep beraber farklı şeyler pişirip kendimize ucuza bir ziyafet çekerdik.


 Arkadaşlarımla hep beraber yemek yaptığımız güzel akşamlardan biri.

10. Kafanızı rahat tutun. Sürekli para konusunda stres olursanız, sonunda daha çok para harcadığınız bir kısırdöngüye girersiniz. Biliyorsunuz, özellikle kadınlar için büyük bir çıkmaz olan retail-therapy (alışveriş terapisi) bugün psikologlar tarafından tanımlanmış bir sendrom haline geldi. Planlamanızı iyi yapın ve ne kadar para harcadığınızın farkında olun. Ancak kendinizi çok strese sokup, aşırı kısıp, sonunda büyük harcamalar yapmamaya dikkat edin.

Referans: http://online.wsj.com/article/SB121953468678666683.html#mod=2_1559_middlebox


3 comments:

  1. Yine muhteşem bir yazı. "Hayır" diyebilmek her aşamada gerçekten önemli. Düzelemeyecek hatalara yol açabilir.

    Bu arada dili yaşayabilmek için bende part-time çalışmayı düşünüyorum gittiğim zaman fakat öğrenci vizesiyle gittiğimizde çalışmamız yasal oluyor mu? Onu merak ediyorum. Ya da kaç saat çalışma izni veriyorlar? Teşekkürler. Yazıların devamını bekliyoruz. :)

    ReplyDelete
  2. Replies
    1. Merhaba otomatik kapı, daha güncel yazılarıma bu adresten ulaşabilirsin: http://pavlovspartner.com Yorumun için teşekkürler :)

      Delete

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

paylaşın :)

Get widget